Aut viam inveniam aut faciam
“Ya bir yol bulacağız ya da bir yol yapacağız.”
Bu sözü Kartacalı ünlü general Hannibal’ın filler ile Alp dağlarını geçmenin imkansız olduğunu söyleyen komutanlarına söylediği düşünülmektedir. Hannibal’ın İber savaşında fillerden yararlanması, Cannae savaşında ise iki katı büyüklükteki Roma ordusunu hilal düzeniyle yenmesi ününe ün katmıştı. “Askeri stratejinin babası” unvanını almasında başka neler etkin olmuştur bilinmez ama, Mustafa Kemal Atatürk’ün Yunan ordularına karşı Hannibal’ın taktiklerinden yararlandığı söylenir. Bu nedenle, Hannibal’ın strateji ve taktiklerinin Türk tarihine damga vurduğunu söylemek de hata olmaz herhalde.
Hannibal her ne kadar askeri bir deha olsa da, başlıkta yer alan sözü bugüne kadar gelmiş ve her alanda kullanılmıştır. İş hayatında da bu yaklaşımın çokça karşılık bulan bir anlayış olduğu söylenebilir. Hepimiz iş hayatında her gün onlarca sorunla karşılaşıyoruz. Biz, bu sorunları çözmek için işe alınıyoruz. Sorunlarla karşılaştığımızda, o sorunu aşmak için bir yol mu buluyoruz, yoksa sorunu neden aşamadığımızı açıklayacak bir bahane mi buluyoruz, işte başarımızı bu belirliyor. Eğer ki bir şirkette üretilen mazeret sayısı, üretilen üründen fazlaysa, o şirkette işler yolunda gitmiyor demektir.
Neyin olmaz olduğunu söylemek her zaman daha kolaydır, risk yönetimi için de faydalıdır, ancak sorunu çözmeye yetmez. Lütfen çözüm sunmaktan çekinmeyin, dünyanın en kötü fikri olsa da, yine de değerli olacaktır. Bütün çözüm önerileri masada toplandığında, muhakkak ya bir yol bulunur, ya da bir yol yapılır.